Elhan Şahinoğlu
Sovyetler Birliği yıllarında Azerbaycan dışarıya kapalı hayat sürüyordu. Sovuk savaş yıllarında Azerbaycan Moskova`ya bağlı bölge, Türkiye ise Washington`la ittifak içinde olan ülke idi. Moskova Türkiye ile ilgili yalnız kendi politikasına ters düşmeyen kişilerin tanınmasına izin veriyordu. Bu acıdan da Azerbaycan`ın Türkiye ile ilgili uzun yıllar tanıdığı kişiler Mustafa Süphi, Nazim Hikmet ve Aziz Nesin`le sınırlı idi.
Sosyalist Azerbaycan`ı kapitalist Türkiye ile duvar ayırıyordu. Ancak bu duvarın süni olduğunu da her iki tarafta yaşayan insanlar anlıyorlardı. Azerbaycan`ın bazı ünlü şairleri, müzik yıldızları Moskova üzerinden yabançı ülkelere gider, geri dönürken de bu konuda fikirleri ile paylaşıyordular. Moskova üzerinden gidilen ülkelerden biri de Türkiye idi. Ve onlar geri dönürken de Türkiye`nin Azerbaycan`la dil bağlılığına dikkati çeker, kendilerini orada yabançı bir ülkede hiss etmediklerini anlatırdılar. Bu arada, Türkiye`den de muzik yıldızları Bakü`ye geler, onların konserleri tıklım-tıklım dolu olardı. Ayrıca, Türkiye filmleri Moskova`nın onayından sonra Bakü sinemalarında gösterime girer ve bu filmler de büyük coşkuya neden olurdu. Türk fimlerinin Rusca tercümede gösterilmesine rağmen, filmlerde doğma kelimelerin duyulması büyük coşku oluştururdı.
1980 yılların ortalarında SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov`un “perestroyka”sı ile ülke değişmeğe başladı, dışarıya gidiş-geliş arttı. Bu sırada Azerbaycan`la Türkiye arasında da temaslar artmağa başladı. Böylece, Azerbaycan insanı Türkiye`yi daha yakından tanımak imkanı elde etti. Artık Bakü Türkiye`li resmilerin Moskova`ya yaptıkları resmi gezilerden sonra ziyaret ettikleri ikinci durağa dönüşüyrodu. Azerbaycan`ın komunist liderleri de Moskova`nın onayı ile Ankara`ya gidiyorlardı.
Makalenin tamamını okumak için lütfen tıklayınız
selamlar tum turkiyeye.turkiyeye hayranim,sizleri cok seviyorum.imza azeri kardesiniz
YanıtlaSilturkiye bizim ureyimizdi ve biz urekziz yasaya bilmerik her zaman var olun.imza azeri helelik sagolun
YanıtlaSil